5 Kasım 2025 Çarşamba 22:15:35


İRLANDALILARIN TÜRK SEVGİSİ

İRLANDALILARIN TÜRK SEVGİSİ

Abdülmecit'in İrlanda'ya yardım gönderdiği büyük kıtlık dönemine yani 19.yy'a gitmeden önce 20. yy 'a bir uğrayalım;  zira 1923 yılında yine aynı konu ile dair Yahya kemal'in bir hatırasını  paylaşmak isterim. 

 

1923 yılında Lozan’daki görüşmeler sırasında Yahya Kemal de oradadır. Avrupalı bütün delege ve temsilciler aleyhimize oy verirken, İrlanda temsilcisi her oylamada lehimize parmak kaldırır. Bu durum Yahya Kemal'in dikkatini çeker ve  kendisine; 

“Herkes bizim aleyhimizdeyken, siz her seferinde lehimize oy kullanıyorsunuz; bunu niçin yapıyorsunuz? diye sorar.

İrlandalı  ‘’Böyle yapmaya mecburum. Benim gibi her İrlandalı da buna mecburdur. Biz bir yandan açlık ve kıtlıktan kırılıp, bir yandan salgın hastalıkla boğuşurken (1845-1849) diğer Avrupalılar’dan hiçbir yardım ve destek görmedik. Ama sizin Osmanlı dedeleriniz, yardım olarak hem para hem de gemiler dolusu erzak gönderdiler. O zor günlerde bize insanca, dostça uzanan eli asla unutamayız. Siz her zaman desteklenmeye lâyık bir milletsiniz; bunu çok iyi hak ediyorsunuz!” diye cevap verir.

 

 

19. yüzyılda Büyük Kıtlık veya Patates Kıtlığı olarak bilinen 7 yıl süren açlık, o dönem İngiliz yönetimi altında olan İrlanda’da bir milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtı ve halkın belleğinde derin izler bıraktı. Ağıtlara ve kitaplara konu olan kıtlık, patateslerin bir mantar nedeniyle tarlada çürümesiyle başladı.

Tarihe ‘Kara 47’ olarak geçti

İrlanda’nın şimdiye kadar yaşadığı en büyük felaket olan Büyük Kıtlık sırasında bir milyondan fazla İrlandalı ABD’ye göç etmek zorunda kaldı. Herhangi bir yere gidemeyecek kadar fakir olanlar ise ya açlıktan ya da yetersiz beslenmeye bağlı hastalıklar nedeniyle bir nevi ölüme terk edildi.

Kıtlığın en şiddetli yılı, mahsulde herhangi bir iyileşme görülmeyen 1847 oldu. Tarihe “Kara 47” olarak geçen o yıl yardım umulmadık ve uzak bir yerden, Osmanlı’dan geldi.

Osmanlı Sultanının yardım eli

İrlanda’dan binlerce kilometre uzaklıktaki İstanbul’da Sultan Abdülmecid, İrlanda’dan gelen diş hekiminin anlatımıyla durumdan haberdar oldu. Sultan, açlıktan ölen İrlandalılara yardım etmek için acilen 10 bin sterlin yardım teklifinde bulundu.

Ancak o dönem Kraliçe Victoria 2 bin sterlin yardım yapmıştı ve İngiltere, Kraliçe’nin yardımını aşan bir miktarı kabul etmek istemedi. Bunun üzerine Sultan Abdülmecid, istemeyerek yardımı azalttı ve İrlanda’ya bin sterlin gönderdi. Bunun yeterli olmadığını bilen Sultan, daha fazla yardım için çare aradı.

İngilizlerden gizli gönderildi

Türkiye’nin Dublin Büyükelçisi Levent Murat Burhan, 2020’de yaptığı bir açıklamada, “Sultan Abdülmecid daha fazlasını yapmak istiyordu ve üç gemiyle İrlanda’ya yiyecek, ilaç ve diğer acil ihtiyaçların götürülmesini emretti.” dedi.

Tarihi yardım operasyonunun gizli şekilde yapıldığını, İngiliz donanmasının herhangi bir yabancı geminin başkent Dublin veya Cork kenti limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceğinin bilindiğini kaydeden Burhan, “Bu yüzden Osmanlı gemileri, yardımı daha kuzeydeki Drogheda limanına götürmek zorunda kaldı.” diye konuştu.

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanı Önder Bayır, 2009 yılında verdiği bir mülakatta, Osmanlı parasıyla 1000 altın lira değerindeki yardımın, dönemin İngiliz Büyükelçisi Mösyö Velsle kanalıyla İrlanda halkına iletildiğini aktardı.

19. yüzyılın ortalarında Avrupa’nın başka ülkelerinde de kıtlık yaşandığını belirten Bayır, Osmanlı’nın Macaristan, Hollanda, Polonya, Sumatra hatta ABD gibi ülkelere de bu tür yardımlarda bulunduğunu kaydetti. Bayır, şöyle konuştu:

”Osmanlı İmparatorluğu’nun bir şiarı var; dünyanın neresinde kıtlık varsa özellikle geçimini ziraatla temin eden ülkelere yardımda bulunuyor. İlla ki bir yardım talebi gelmesini de beklemiyor. Koruyucu bir yapısı var. İmparatorluk olarak kendisini gerek Avrupa gerek Orta Doğu ve Afrika topraklarından mesul addediyor. Yardım ihtiyacını tespit ederse büyük devlet olmanın şiarıyla yardım ediyor. Bu yardımlar sadece maddi de olmuyor. Gerekirse askeri, gerekirse sözlü yardım ediyor. Mesela Macaristan Kralı ve İsveç Kralı Demirbaş Şarl bize sığınıyor. Fransa Kralı Fransuva, Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlken’e esir düştüğünde İmparator’a ‘Bu devirde kral esir almak caiz değildir. Ya kralı bırakırsın ya gerekeni yaparım’ şeklinde haber gönderiyor.”

Ay yıldız kasabanın armasına işlendi

Aradan geçen yaklaşık 175 yıla rağmen İrlandalılar tarafından hatırlanmaya devam Osmanlı İmparatorluğu’nun cömertliği, bazı anıt ve görsellerle ölümsüzleştirildi. Dönemin Drogheda Belediye Başkanı Frank Godfrey ve dönemin Türkiye’nin Dublin Büyükelçisi Taner Baytok tarafından 1995’te belediye binası duvarına “1847 Büyük İrlanda Kıtlığı, Türkiye halkının İrlanda halkına karşı cömertliğinin tanınması ve anısına” yazılı bir plaket çakıldı.

Drogheda kasabasının armasına da o dönem ay yıldız eklendi.

Nitekim 2010’da dönemin İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese, Ankara’ya yaptığı bir ziyaret sırasında “İrlanda halkı bu eşine az rastlanır cömertliği asla unutmadı. Drogheda halkı armalarına sizin güzel amblemlerinizi, güzel ay ve yıldızı eklediler.” diyerek şükranlarını dile getirdi.

Yerel futbol takımı Drogheda United’ın ambleminde de görülen ay yıldız ayrıca kasabada taşlara oyuldu ve duvarlara işlendi.

İrlandalılardan şükran mektubu

Ancak yardımın ve İrlandalıların minnettarlığının en önemli kanıtını, Drogheda yetkilileri tarafından imzalanan bir mektup oluşturuyor. Büyükelçi Burhan’ın AA muhabirine bir kopyasını gösterdiği mektupta, “Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Mülkünün Sultanı Abdülmecid Han’a, aşağıda imzası bulunan biz İrlanda eşrafı, siz zat-ı devletlerinin mağdur ve perişan İrlandalılara karşı gösterdiğiniz alaka ve geniş kereminiz dolayısıyla minnet ve en derin şükranlarımızı arz için müsaade istirham ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında yer alan ve Padişah Abdülmecid’e hitaben yazılan 1847 tarihli mektupta, şu ifadeler yer alıyor:

”Majesteleri Osmanlı Padişah’ı Sultan Abdülmecid Han’a,

Tanrı majestelerinden razı olsun. Biz aşağıda imzası bulunan İrlandalı asilzadeler, ileri gelenler ve tüm halk olarak, majesteleri tarafından çilekeş ve ıstıraplı İrlanda halkına gösterilmiş olan ihsan ve teveccühün cömertliğine en derin teşekkür ve minnetimizi ifade etmek ve halkımız adına İrlandalıların sıkıntılarını hafifletmek ve acılarını dindirmek için gönderilen 1000 poundluk cömert yardıma, teşekkür için müsaadenizle hürmetlerimizi sunuyoruz.

Eşine az rastlanır türde, ülkemizde ansızın ortaya çıkan kıtlık ve fakir halkın karşı karşıya kaldığı çaresizlik Allah’ın hikmetiyle takdir olunmuştur. İrlanda halkının, bu durumda kendilerini ve ailelerini açlık ve ölümden korumak adına diğer ülkelerin şefkat ve cömertliğine başvurmaktan başka seçeneği kalmamıştır. Majestelerinin bu zor durumdaki insanların yardım talebine verdiği mertçe cevap büyük Avrupa devletlerine kıymetli bir örnek olmuştur.

Bu, vaktinde yapılmış hayırlı davranış, pek çok kişiyi ferahlatmış ve ölümden kurtarmıştır. Onlar adına tekrar majestelerine minnettarlığımızı sunmak, idareniz altında bulunan ve ihsanınızda payı olan halkınızın ve ülkenizin, katlanmak zorunda kaldığımız sıkıntılardan muhafaza buyrulması dileğimizi izninizle ifade ediyoruz.”

Müslüman hükümdara övgü

O dönem İrlanda’da dini bir dergide “Bir Hayırsever Sultan” başlıklı yazıda Osmanlı Padişahı’nın cömertliği övüldü. Yazıda, “İlk defa çok kalabalık bir İslam nüfusunu temsil eden bir Müslüman hükümdar, Hristiyan bir ulusa kendiliğinden sıcak bir şefkat gösterdi. Böyle bir şefkat, insanlığın tüm ortak hayır kurumlarında görülsün ve bundan böyle hilal ve haçın takipçileri arasında sürdürülsün.” ifadesi kullanıldı.

İrlanda milliyetçisi bir dergide de Sultan’dan “iyi, müşfik ve cömert bir adam” şeklinde bahsedilerek, İslam’a inanan birinin, İsevilere yönelik bu tavrının kendileri için bir örnek oluşturduğu ortaya kondu.

İrlandalı romancı James Joyce da Abdülmecid’in yardımından edebiyat tarihinden önemli yere sahip olan Ulysses adlı romanında bahsetti. Romanda, karakterlerden birine, açlık zamanında İngilizlerin tavrını eleştirirken “Büyük Türk bile kuruşlarını gönderdi.” dedirtildi.

İyi ilişkiler sürüyor

Büyükelçi Burhan, 2020’deki mülakatında, Drogheda’yı birkaç kez ziyaret ettiğini, her seferinde yerel siyasetçiler tarafından sıcak bir şekilde karşılandığını söyledi. Türklere yönelik saygı ve sevginin bugün hala hissedildiğine dikkat çeken Burhan, yardım amaçlı yapılan bir koşu sırasında eski Drogheda Belediye Başkanı Frank Geoffrey’in eline alarak koşmak için eve giderek Türk bayrağını getirdiğini anlattı.

Burhan ayrıca büyükelçiliğin aynı renkleri taşıyan ve 2011’de kardeş kulüpler olan Drogheda United ile Trabzonspor arasında yardım amaçlı bir karşılaşma yapılması için çalıştıkları bilgisini de paylaştı.

Kaynak: İktibas dergisi

img

MURAT GÜLŞAN

Araştırmacı yazar

Yorumlar