5 Kasım 2025 Çarşamba 22:12:39


PİR SULTAN ABDAL

PİR SULTAN ABDAL

  • Gel ey zahit bizim ile çekişme – Hakk’ın yarattığı kul bana n’eyler – Kendi kalbin arıt, bize ilişme – Bendeki küfr sendek’imana neyler?
  • Gelir senin ile güler de oynar – Ardınca önünce ayıbın söyler – Bir vakit gelince önüne çıkar – En iyi dostundan sakın sen seni.
  • Ben dervişim dersin dava kılarsın – Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır – Kendini gör, elde sen ne ararsın – Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır?
  • Bir su bir gölde çok durursa kokar – Azar azar çağla ak deli gönül – Bulanık akma ki içmezler seni – Çeşmenin gözünden çık deli gönül.
  • Abdal Pir Sultan’ım, keremler kani – Nereden geliyor canımın canı – Sensin bu gönlümün şahı sultanı – Sensiz bu cesette bu can eylenmez.
  • Ateş gibi birden parlayıp yanma – Yanıp yanıp çevre yanın yandırma – Kah karanlık kah aydınlık görünme – Meydanda mum gibi yan deli gönül.
  • Yine gerçeklerden açtık kapıyı – Bir pirin önünde kıldık tapıyı – Arı birlik ile yapar yapıyı – Birlik ile bitmeyende bal olmaz.
  • Pir Sultan Abdal’ım, ihlas yar olsa – Mecnun da gözlüyor Leyla gelirse – Bir cananın meyli sende yok ise – Ahir fayda etmez onu terk eyle.
  • Ötme bülbül ötme şen değil bağım. Dost senin derdinden ben yana yana. Tükendi fitilim eridi yağım. Dost senin derdinden ben yana yana.
  • Bir gün alır götürürler evinden. Hakk’ın kelâmını koyma dilinden. Kurtulaman Ezrail’in elinden. Dünya dolu malın olsa ne fayda.
  • Yorulan yorulsun, ben yorulmazam – Derviş makamından ben ayrılmazam – Dünya kadısından ben sorulmazam – Kalsın benim davam divana kalsın.
  • Sivas illerinde sazım çalınır. Çamlı beller bölük bölük bölünür. Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir. Kâtip ahvalimi şah’a böyle yaz.
  • Hünerin var ise kendini devşir – Söyleyecek sözü kalbinde pişir – Ululuk büyüklük Hakk’a yaraşır – Nasihatim dinle, sakın gururdan.
  • Pir Sultan Abdal’ım, nerden aşalım – Aşalım da dost köyüne düşelim – Çok tuz etmek yedik, helalaşalım – Gelin rıza ile gönderin bizi.
  • Dertli olmayanlar derde yanar mı – Sâdık derviş ikrârından döner mi – Dertsiz bülbül gül dalına konar mı – Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır?
  • Gönül havalanıp gökte gezerken – Bana zulüm kanlı zalimden oldu – Kişinin çektiği dili belası – Her ne oldu ise dilimden oldu.
  • Altından bir pula olur mu kail – Konuş ki ehl ile olasın ehil – Konuşma cahille olursun cahil – Kişi itibardan düşer mi düşer.
  • Bir öğüdüm vardır sana söyleyem – En iyi dostundan sakın sen seni – Öğüdüm dinlersen manası budur – En iyi dostundan sakın sen seni.
  • Söylersin de söz içinde şaşmazsın. Helâli haramı yersin seçmezsin. Nasibin kesilir de sular içmezsin. Akar çaylar senin olsa ne fayda.
  • Pir Sultan Abdal´ım dünya durulmaz. Gitti giden ömür geri dönülmez. Gözlerim de şah yolundan ayrılmaz. Ben de bu yayladan şaha gider.
  • Yanlış fetva ile yola gidilmez – Arif isen bu manadan fark eyle – Eğri hacet ile metah dokunmaz – Üstat isen endazeni derk eyle.
  • Pir Sultan Abdal’ım çıktık oturduk. Kaza lokmasını burda yetirdik. Dünya bizim diye çektik getirdik. Yalan dünya bizim olsa ne fayda.
  • Şecaatin varsa kalbinde sakla – Nasihatim dinle, sakın gururdan – Bir işin önünden sonunu yokla – Nasihatim dinle, sakın gururdan.
  • Pir Sultan Abdal’ım, er haksın er hak – Münkir olanlardan ıraksın ırak – Kurdun işi namert lokmasın yemek – Hak için adanan kurbana n’eyler?
  • Varın görün irakipler kandedir – Hak ehli kardaşlar yolda demdedir – Bilin ayn el yakin Ali cemdedir – Cemiyet olmayan köyü n’eylersin?
  • Sekiz derler şol Cennet’in kapısı – Hakk’a doğru açılırmış hepisi – Korkusun çektiğin Sırat köprüsü – Onu doğru geçen insana n’eyler?
  • Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma – Çalıya çırpıya değip ileşme – Toz toz olup topraklara karışma – Harman yeli gibi es deli gönül.
  • Pir Sultan Abdal’ım böyle söyledi – İndi aşkın deryasını boyladı – Bunu işlemeyen kula söyledi – En iyi dostundan sakın sen seni.
  • Pir Sultan Abdal’ım, bu sözüm haktır – Gaziler sözümün hatası yoktur – Aşıkın maşuktan dönmesi çoktur – Pirin eşiğine düş deli gönül.
  • Hatırın yıkarlar hatır yıkınca – Gözyaşı yeğlenmez taşıp akınca – El elden üstündür arşa erince – Nasihatim dinle, sakın gururdan.
  • Gel ahımı alma güzel – Bir ah yerde kalmaz imiş – Gaziler fani dünyada – Pir ağlatan gülmez imiş.
  • Gelir senden önce yükseğe çıkar – Gözlerinden kanlı yaşını döker – Ayağın kayınca urganın çeker – En iyi dostundan sakın sen seni.
  • Ben de şu dünyaya geldim geleli – Kalsın benim davam divana kalsın – Yaradan Allah’tır benim vekilim – Kalsın benim davam divana kalsın.
  • Bu dünya dediğin bir sınık yaydır – Evveli toy düğün, ahiri vaydır – Dört kapılı ulu hoş bir saraydır – Konan göçer imiş, kalan eylenmez.
  • Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır?
  • Abdal Pir Sultan’ım, böyle mi olur – Herkes ettiğini elbette bulur – Alıcı kuşların ömrü az olur – Akbaba zararsız yaşar mı yaşar.
  • Bir kişi Hakk’ın emrinde olmasa – Ona nesne gelmez, selamın almam.
  • Benden selam olsun ev külfetine – Çıkıp ele karşı ağlamasınlar.
  • Alem çiçek olsa, arı ben olsam – Dost dilinden tatlı bal bulamadım.
  • Cehennem dediğin, dal odun yoktur – Herkes ateşini kendi götürür.
  • Dağlara taşlara lalesin verdi – Kafire hisarın kal’asın verdi – Arıya bal verdi belasın verdi – Arı ağlar bana, balımdan oldu.
  • Aşk harmanında savruldum – Hem elendim hem yuğruldum – Kazana girdim kavruldum – Meydana yenmeğe geldim.
  • Hak bizi yoktan var etti – Şükür yoktan vara geldim – Yedi kat arşa asılı – Kandildeki nura geldim.
  • Benden selam söylen sofu canlara – Vücudun şehrini yuyanlar gelsin – Yedi kat göklerin yedi kat yerin – Kudret binasını kuranlar gelsin.
  • Kara toprak gibi sakin ol otur – Hak’tan ne gelirse kabul et getir – Bahar aylarının yemişin bitir.
  • Derdim çoktur hangisine yanayım, – Yürekte yareler türlü türlüdür.
  • Gönüldür cennet yapısı – Nur ile aydın kapısı – Kıldan incedir köprüsü – Geçebilirsen beri gel.
  • Dostum beni ısmarlamış, gel diye, – Gideceğim ama yol bozuk, bozuk.
  • Karga konsa gülistana – Gülün kadrini ne bilir – Kendi kadrini bilmeyen – Elin kadrini ne bilir.
  • Herkese gönlünce ver deli gönül.İman eder, amel etmez – Hakk’ın buyruğuna gitmez – Kadılar yaş yere yatmaz – Hiç böyle bir şeytan var mı?
  • Pir Sultan’ım, ulular izin izle – Kemliği terkeyle, iyliği gözle – Hasmın karıncaysa merdane gözle – Nasihatim dinle, sakın gururdan.
  • Pir Sultan Abdal’ım dağlar aşalım – Aşalım da dost iline düşelim – Çok nimetin yedim helalaşalım – Geçti dost kervanı eyleme beni.
  • Yad ellerde kalmak kula hatadır – Sal Allah’ım, sal sılama varayım.
  • Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş, – Akşam gelüp konan, sabah göç imiş.
  • Zahit sen bu yola diken ekersin – Hatıra dokunur, gönül yıkarsın – Yüküm vardır deyü zahmet çekersin – Yavuz baçcı yüksüz kervana n’eyler?
  • Zahit sen bu sırra erem mi dersin – Erenler halinden bilem mi dersin – Mescit hak meyhane haram mı dersin – Hak olan mescide meyhane n’eyler?
  • Sen de dersin söz içinde sözüm var – Çalarsın çırparsın oğlum kızım var – Senin şunda üç beş arşın bezin var – Bütün dünya malın olsa ne fayda.
  • Uzak ol cahilden kamile yakın – Sözümde mana yok darılma sakın – Hasmın karıncaysa merdane takın – Ummadık taş başa düşer mi düşer.
  • Ne kadar bilsen de bilire danış – Danışan dağları aşar mı aşar – Danışmadan yola gitse bir kişi – Yorulup yollardan şaşar mı şaşar.
  • Pir Sultan Abdal’ım, çağır ya Gani – Veren Allah yine alır ol canı – Gönül bir gemidir, akıl dümeni – Akıl dümen, ya söyleyen dil nedir?

img

MURAT GÜLŞAN

Araştırmacı yazar

Yorumlar